
Röportajdan önemli başlıklar;
Pezeşkiyan “Bu dünyada başkalarının oyun kurduğu bir sahne var ama biz de bu oyunun büyük ve etkili oyuncularından biri olabiliriz. İslam ülkeleri; büyük sermayelere, seçkin insan gücüne, zengin kültüre ve köklü bir medeniyete sahiptir” dedi.
Cumhurbaşkanı, İslam ülkelerinin kendi kaderini belirleyebileceğini belirterek “Biz de bu sahneye çıkabilir ve rol alabiliriz. Başkalarının bizim için oyun kurmasını beklememeliyiz. Biz de bu küresel sahnede etkili ve belirleyici bir oyuncu olabiliriz” ifadelerini kullandı.
Biz barış istiyoruz ama asla zulme boyun eğmeyeceğiz
Pezeşkiyan, İran’ın barışçıl bir duruş benimsediğini ancak baskıya ve zorbalığa karşı asla geri adım atmayacaklarını vurguladı. “Biz kendi onurumuzun ve İslam ümmetinin yüceliğinin peşindeyiz. Barış istiyoruz; ister İslam ülkeleriyle olsun, isterse dünyanın diğer ülkeleriyle. Ancak asla zorbalığa ve zulme boyun eğmeyeceğiz” dedi.
İslam kardeşliği temelinde bölgesel barış mümkün
Cumhurbaşkanı, İslam ülkeleri arasında birliğin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Biz İslam ülkeleriyle oturup, Allah’ın ve yüce İslam peygamberinin emirleri doğrultusunda hareket edebiliriz. Kur’an-ı Kerim’in çeşitli ayetlerinde geçtiği gibi, müminler kardeştir; öyleyse kardeşleriniz arasında barışı tesis edin. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Mekke'nin fethinden bir gün sonra Müslümanları topladı ve şöyle buyurdu: ‘Müslümanlar kardeştir.’”
“Eğer bu emri kabul eder ve uygularsak, bölgemizde İslami kardeşlik temelli barış ve güvenliği sağlayabiliriz.”
Düşmanlar bizi birbirimize düşürmek istiyor
Pezeşkiyan, Müslüman ülkeleri bölmeye çalışan küresel güçlerin çıkar oyunlarına dikkat çekerek, “Düşmanlarımız –yani sömürgeciler ve sömürücüler– çeşitli diller, yöntemler ve kültürel-siyasal ayrımcılıkla bizi birbirimize düşürmek istiyor. Amaçları, bölgemizin kaynaklarını yağmalamak ve karşılığında bize silah, bomba ve füze satmak” dedi.
“Biz bu denklemi bozabiliriz. İslam ülkeleriyle barış, güvenlik ve kardeşlik ortamında kalıcı bir barış inşa edebilir; ekonomi, sanayi, bilim ve kültürü aramızda yaygınlaştırabiliriz. Bu mümkündür; yeter ki İslam ülkelerinin liderleri bir araya gelip konuşsun ve hiçbir dilin, sesin veya aksanın Müslümanların birliğini bozmasına izin vermesinler. Çünkü bu, Allah ve Peygamber’in emrine aykırıdır” ifadelerini kullandı.
Nükleer çalışmalarımız barışçıl ve meşrudur
İran’ın nükleer programına da değinen Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, barışçıl amaçlarla yürütülen nükleer faaliyetlerin uluslararası hukuk çerçevesinde meşru olduğunu vurgulayarak şu sözleri kullandı:
“Uluslararası yasalara göre her ülkenin barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirme ve nükleer enerjiyle ilgili bilimsel araştırmalar yapma hakkı vardır. Amerika, İran’ın nükleer silah peşinde olmadığından emin olmak istiyorsa, bunu inançlarımızdan anlamalıdır. Rehberimizin açık fetvasına göre, İran İslam Cumhuriyeti hiçbir zaman nükleer silah peşinde olmamış ve olmayacaktır. Bizim doktrinimizde nükleer silahın yeri yoktur. Diğer ülkeler emin olmak istiyorsa, bu konuda her türlü iş birliğine hazırız.
Pezeşkiyan, zenginleştirme faaliyetlerinin sağlık, tarım ve sanayi gibi alanlarda hayati önem taşıdığını belirterek “Hiç kimse bize zenginleştirmeyi bırakmamızı söyleyemez. Bilim tüm insanlığa aittir ve herkes bu bilgi ve teknolojiden yararlanma hakkına sahiptir. Hiçbir ülke bu hakkı bir diğerinden alamaz. Bu nedenle zenginleştirmeyi durdurmamız yönündeki baskılara asla boyun eğmeyeceğiz” dedi.
Bilim insanlarımızı şehit ettiler, şimdi bizi suçluyorlar
İsrail’i ve Batılı ülkeleri eleştiren Pezeşkiyan, “İsrail ve sözde insan hakları savunucuları bilim insanlarımızı suikastla öldürdüler. Kendileri bölgede kadınları, çocukları, yaşlıları ve sivilleri bombalıyor ve katlediyor, sonra da bizi terörle suçluyorlar. Gerçek güvenlik tehdidi onlar. Bizi tehdit etmeye ne hakları var?” diye devam etti.
Tüm komşularımıza kardeş gözüyle bakıyoruz
Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, İran’ın tüm komşularıyla barışçıl ilişkiler kurma niyetinde olduğunu belirterek, “Biz, İslam ülkeleri olarak el ele verip, Gazze ve Lübnan halkının zulmünü dünyaya duyurmalıyız. Tüm kalbimizle kararlıyız: İslam ülkeleriyle kardeşlik, barış ve iş birliği anlaşmaları yapmak istiyoruz. Komşu ülkeleri kardeş ve dost olarak görüyoruz. Dünyada bize saygı duyan her ülkeye biz de saygı gösteririz. İran ile diğer ülkeler arasında karşılıklı ve adil menfaatlere dayalı ilişkiler kurulabilir. Şu anda bölge ülkeleri, Rusya ve Çin’le olumlu ilişkilerimiz varsa, bu ilişkileri daha da yapıcı hâle getiririz. Diğer ülkeler de –Siyonist rejim hariç– saygılı ve mantıklı bir ilişki istiyorsa, onlarla da iş birliğine hazırız” ifadelerini kullandı.
Yorumunu yazınız.