Şehit Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve beraberindekilerin şehadetinin birinci yıldönümünde, İmam Humeyni (r.a) Hüseyniyesi'nde üç kuvvet başkanı, hükümet yetkilileri, değerli şehit aileleri ve halktan çeşitli kesimlerin katılımıyla "Hizmet Şehitleri" anma töreni düzenlendi.

Ayetullah Hamaney'in bu programda yaptığı konuşmasından  öne çıkan başlıklar:

-ABD ile müzakere reddedildi

Şehit Reisi, cumhurbaşkanlığının ilk röportajında gazetecinin "ABD ile görüşecek misiniz?" sorusuna tereddütsüz "Hayır" yanıtını verdi. Düşmanın "Tehdit, rüşvet veya hileyle İran'ı masaya getirdim" demesine izin vermedi.

-Doğrudan müzakerelerde ısrarın nedeni

Tarafların doğrudan müzakerelere bu kadar ısrarla yönelmesinin önemli bir sebebi de budur. Reisi, buna izin vermedi. Dolaylı görüşmeler onun döneminde de vardı, şimdi de var ancak sonuçsuz kalıyor. Şu an da sonuç alınacağını sanmıyoruz.

-ABD tarafı saçma sözler sarf etmekten kaçınsın

Müzakerelerden bahsedilmişken, karşı tarafa bir hatırlatmam var. Bu dolaylı müzakerelerde konuşan Amerikan tarafı, saçma sözler etmekten kaçınsın. İran'a zenginleştirme izni vermiyoruz' demeleri büyük bir yanlıştır. Kimse şunun bunun iznini beklemez. İslam Cumhuriyeti'nin bir politikası ve yöntemi vardır, kendi politikasını takip eder.

-Batı'nın zenginleştirmeye takıntısının nedeni

Başka bir vesileyle İran halkına açıklayacağım: Batılıların ve özellikle ABD'nin İran'da zenginleştirme olmaması konusundaki bu ısrarının ardında yatan gerçek niyet nedir? İnşallah bunu halkımıza anlatacağız ki, karşı tarafın asıl amacını bilsinler.

-1979'da İslam Devrimi'nin zafer kazandığı yıl, Şehit Reisi henüz 18 yaşında bir gençti. Şehit Al-Haşim 16 yaşında bir delikanlı, Şehit Emir Abdullahiyan ise 14 yaşında bir çocuktu. Şehit Malik Rahmati ise o dönemde henüz dünyaya gelmemişti. Bu isimler, İslam Devrimi'nin yetiştirdiği önemli şahsiyetlerdi.

Şehit Reisi Meşhed'den, Al-Haşim Tebriz'den, Rahmati Meraga'dan, Emir Abdullahiyan Damgan'dan, Musevi Feridunşehr/İsfahan'dan, Mustafavi Günbed-i Kavus'tan, Deryanuş Necfabad'dan, Kadimi ise Ebher'liydi. Ülkenin dört bir yanından yükselen bu gençler, Devrimin eseridir.

İslam Devrimi, yüzbinlerce böyle genci yetiştirmiş ve uluslararası ve ulusal düzeyde seçkin şahsiyetleri İran milletine kazandırmıştır. Bu, Devrim'in gücünü ve başarısını gösteren önemli bir örnektir.